1986 yılında Lego uzay temasına Light and Sound sistemi bulunan üç set ile güçlü bir giriş yaptı.
6750 Sonic Robot benim o zamanlar sınırlı bütçemle alabileceğim yegane Light and Sound sistemi içeren setti. Pil kutusu robotun gövdesini oluşturuyordu. Robotun önünde iki adet mini uzay aracı bulunuyordu. Ben robotun kafasını mini drone olarak kullandığımıda hatırlıyorum. Robot önden ne kadar renkli gözüksede, arkada sadece pil kutusunun bomboş ve ifadesiz düz duvarı bulunuyordu.

6780 XT Starship L&S sistemini kullanan orta büyüklükte bir uzay gemisiydi. Dönemin tasarım anlayışına uygundu ama L&S sistemi sebebiyle gereğinden fazla renkli tasarlandığını düşünüyorum. Ön kısımdaki kontrol kabini ayrılıp, bir keşif aracı gibi kullanılabiliyordu. Bir güzel sürpriz ise aracın ortasındaki boşluktan ayrılarak, gene aynı minigifürün kullanabileceği ufakça bir uzay aracı olmasıydı. Setin tasarımı çok göz doldurmasa da, parçaların içeriği ve çeşitliliği seti benim gözümde çok değerli yapıyor.

Aynı yıl çıkan sonuncu set ise 6783 Sonar Transmitting Cruiser idi. Setin boyutu, onu sadece L&S sistemi için yapılmış tasarımlardan öteye taşıyordu. Sistem güzel gizlenmiş ve uzay gemiside kullanışlı fonksiyonlarla doluydu. Öncelikle uzay gemisinin kontrol kabini kesinlikle 6780'e göre daha estetik tasarlanmıştı. Setin modüler tasarımı zayesinde iki adet laboratuvar kontrol kabininden ayrılıp münferit olarak kullanılabiliyordu. Bu sayede yeni bir gezegene ulaştığınızda farklı noktaları inceleme fırsatı bulabiliyordunuz. Ayrıca uzay gemisinin arkasında ufakça bir keşif aracıda bulunmaktaydı (O balon tekerleri hala çok seviyorum). Setin en zayıf tarafının çöp kutusundan bozma robot olduğunu düşünüyorum.


1987 yılında Lego Space setlerini temalaştırmaya başlamıştı. O sene Futuron teması çıkmıştı. Bu temayla beraber bir ton yeni parçayla tanışmıştık (Kimisini hala kullanmaya çalışıyorum).
6990 Monorail Transport System çıktığı yıl ve sonrasında her zaman Legoseverlerin hayallerini süslemiştir. Artık Lego adamlarımızın üniformaları değişmiş, çift renk kıyafetler ve vizörlü kasklar kullanmaya başlamışlardır. Tren iki istasyon arasında malzeme taşımak için tasarlanmıştır. Her iki istasyonda da kargo değişimi için kullanılacak sistemler bulunuyordu. Bu sette aynı düzeneğin yatayda ve dikeyde aynı anda kullanıldığını ilk defa fark ettim. Ayrıca trenin istasyonlar arası hareketi ve kesin durma noktaları monoray istemine özel bir sistemle sağlanmıştı. Sette L&S sisteminin sadece Light kısmı kullanılıyor olsa da, eğer elinizde ses aparatı olsaydı onuda rahatlıkla kullanabilirdiniz. Setin ufak sürprizi ise kontrol kabini arkasına saklanmış ufak uzay aracı olmuş. Bu seti sadece fotoğraflarla geçiştirmek uygun olmayacağından birde video bağlantısı ekledim.

https://www.youtube.com/watch?v=JBeSZjS05F8
1988 yılında çıkan 6770 Lunar Transporter Patroller çok temel öğeler içeren bir setti. Ön araç tasarımı başarılıydı ama L&S sistemi kesimi zorlama gibiydi. Yanında kocaman 9V yazmasındaki anlam neydi? Bence klasik Space Logosu konsaydı çok daha anlamlı olurdu. Tekerlekleri için değerli olduğunu düşündüğüm bir set olarak kalacak aklımda.

1989 yılında, L&S sistemi ilk seri Space Police temasında da kullanılmıştı. 6781 SP-Striker serinin orta boyuttaki uzay gemisiydi. L&S sistemi uzay gemisine modüler bir şekilde mükemmel entegre edilmişti. Slope bilgisayar gibi yeni parçaların gelmesiyle daha da renklenmişti sistem. Uzay gemisinin kendiside oldukça estetik tasarlanmıştı. Kırmızı camlara çok sıcak bakmasam da, tasarım oldukça hoş gözüktü şimdi. Ayrıca gene çok güzel tasarlanmış bir hücre modülüde bulunuyordu.

1991 yılında çıkan ikinci seri Blacktron teması birincinin mükemmel renk şeması ve tasarımlarına uzaktan el sallayan istenmeyen kuzen gibiydi, kan bağı vardı ama pek birbirlerine benzemiyorlardı. Lego bu sefer L&S sisteminin 'Light' kısmını temanın uzay üssünde kullanmıştı. Uzay üssünün tasarımı Light sisteminden bağımsız zaten başarılıydı. Ayrıca fiyat arttırmaktan başka da bir işe yaradığını söylemek zor. Öteyandan, uzay gemileri modüler ve fonksiyoneldi. Küçük araç rahatlıkla bu uzay gemileri ile taşınabiliyordu. Hala klasik renklerin bu seriyi çok daha güzel kılacağına inanıyorum.

1994 yılında Unitron temasında çıkan 6991 Monorail transport Base, monorail sisteminde makas sistemi kullanarak farklılık yaratmıştı. Kendisinden önce gelen tasarım ile aynı elektrik sistemle çalışıyordu ve gene sadece 'Light' fonsiyonu vardı. Bir diğer yenilik ise bu sefer kargo kesimi yerine kontrol kesimleri trenden ayrılıyordu. Unitron temasının renkleri biraz soluk olduğu için tren biraz renksiz görünebilir ama gerçekte oldukça estetik ve güzel bir yapısı olduğunu söyleyebilirim.

1997 yılında benim pek hayranı olmadığım UFO teması çıkmıştı. Doğruyu söylemem gerekirse tasarımları beğenmiyor değildim, sadece baskılar ve renkler (özellikle trans neon yeşil parçalar) bana itici geliyordu, hala öyle. 6979 Interstellar Starfighter aslında çok güzel fonksiyonlar içeren, bayağı komplike bir setti. Hem standart, hemde fiber optik ışıklar bir arada kullanılıyordu. Uzay gemisinden ayrılan küçük uzay aracı mıknatıslarla ana gemiye bağlanıyordu. Minifigürlerin kaskları ve omuzlukları olağanüstü karizmaydı. Ama ah işte o renkler ve kafa karşıtıran baskılı parçalar yok mu!

Ben UFO'nun pek parlak bir seri olmadığını düşünürken ertesi sene, 1998'de Insectoids çıkageldi... Hatırlatmam gerekirse Lego aynı dönemde Town setlerinde Juniorization dönemine girmişti. Sanırım tasarım grubu ile ilgili bir durum vardı o yıllarda. L&S sistemi bu seride değişim geçirip tek parça olmuş ve sanki temaya özel üretilmişti. Zira bir daha ne başka bir temada, nede başka bir sette görmedim. Sistem üzerindeki üç düğme biribirinden farklı ses ve ışık veriyordu. Ortadaki büyük düğmeye sürekli basıldığında ses daha baskın bir şekilde çıkıyordu.
Insectoids teması UFO'ya göre çok daha güçlü çıkmıştı. Seride üç farklı sette L&S sistemi bulunuyordu. Bunlardan en küçüğü 6907 Sonic Stinger idi. Sivrisineği andıran yapısı vardı. Tabiiki kanatlar açılıp kapanabiliyordu.

6909 Celestial Stinger ise serinin büyük uzay gemisiydi. Klasik şekilde ön taraf ana gövdeden ayrılabiliyordu. İki küçük araç arka bölmeye mıknatıslarla bağlanıyordu. Set tam olarak bir böcek yapısında değildi aslında, ama gerek kanatlar gerekse küçük araçlardaki böcek gözleri ile o hava verilmeye çalışılmıştı.

6977 Arachnoid Starbase serinin en büyük setiydi. Mobil bir uzay üssü olarak tasarlanmıştı. Adının içerisinde örümceksel bir söylem yer alsada ben pek benzetemedim. L&S sistemi üsten ayrılan araca takılmıştı ama birleşik haldeykende kullanılabiliyordu. Ayrıca uçan minik bir araç ayrılan ön bölgeye konabiliyordu. Aracına arkasında büyük kesimdeki iki ayak aslında ayak değil akıllıca kamufle edilmiş vinç sistemiydi.

Setlerin yarısı bana hitap etmeyince ilk üçü seçmek nispeten kolay olduç
1. 6990
2. 6781
3. 6780
3.